Download - MEDYATABLET 21. SAYI
Türkiye’nin İlk Ve Tek Dijital Medya Dergisi I Aralık 2015 I 21. Sayı I Ücretsiz
EN SEVDİĞİNİZ ESKİ DİZİLERİN
YILBAŞI ÖZEL
BÖLÜMLERİ
ESKİ DİZİLERİN
YILBAŞI ÖZEL
BÖLÜMLERİ
YILBAŞI ÖZEL
BÖLÜMLERİ BÖLÜMLERİ PLUS
AYIN YAZARI
CAN DÜNDAR
İKİNCİ BAHAR NOSTALJİ
KIRGIN ÇİÇEKLER ÇİÇEKLER
AYIN DİZİSİ
TOLGAHAN SAYIŞMAN
AYIN OYUNCUSU
DİJİTAL -LEŞME
YAZI
TELEVİZYON NE YAPMALI?
DOSYA
MEDYATABLET VE TV TABLET DERGİLERİNDE BÜYÜK REKLAM İNDİRİMİ
MEDYATABLET
Dergisine Tam Sayfa
Reklam Vermek
500₺
TV TABLET
Dergisine Tam Sayfa
Reklam Vermek
400₺
REKLAM REZERVASYON
KÜNYE
TIKLA TAKiP ET TAKiP ET
SAHİBİ Hatice Kılıç
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Osman Kılıç
EDİTÖR
Ali Özdemir
İLETİŞİM [email protected]
Medyatablet Dergisinde yayınlanan tüm haberler ve yazılar kaynak gösterilmeden kullanılamaz. İlan ve reklamlar ile ilgili tüm sorumluluk reklam verene aittir. Özel haberler ek izine tabidir.
MEDYATABLET
başlarken BAŞTAN AŞAĞIYA
DEĞİŞTİK Değiştik. Her sayıda bunu duymaktan sıkılmışsınızdır ama bu sefer
baştan aşağıya değiştik. Sayfa tasarımımız, yazı boyutumuz,
grafiklerimiz, haberlerin yerleri… yalnız bir tek şey değişmedi, o da
logomuz. Bu arada yeni sayfalar da kattık. İlk başta amacımız daha
klasik ve düz bir Medyatablet yapmak istediysek de bunu tam
anlamıyla gerçekleştirmedik. Bu sayımızdan itibaren Dosya sayfamız
biraz daha herkese hitap etmeyebilir mesela. Ama ilerleyen
zamanlarda bu değişim daha da ilerleyecek. Bazı sayfalar
olmayacak yerlerine yeni sayfalar gelecek. Medyatablet artık
daha çok sektöre hitap edecek. Telaşlanmayın yine
okuyabileceksiniz. Yaptığımız değişiklik magazinellikten biraz uzak
durmak sadece. Değişimi hissetmek için okumaya başlayabilirsiniz.
Bu arada bu değişimle ilgili yorumlarınızı twitter.com/medyatablet
adresinden bize yazabilirsiniz.
İyi okumalar.
14
28
özelliğiyle
Hasan Pulur
OSMAN KILIÇ YAZDI
+PLUS En Sevdiğiniz Eski Dizilerin Yılbaşı Özel Bölümleri
AYIN OYUNCUSU
YAZI
Dijitalleşme
PORTRE
22
19 TOLGAHAN SAYIŞMAN
15
AYIN YAZARI
CAN DüNDAR 11
NOSTALJİ
İKİNCİ BAHAR
iddialı Dizi iddialı Kadro
6
Kiraz Mevsimi Bitiyor
8
Show Tv’de kadrosunda birçok başarılı oyuncunun bulunduğu bir dizi başlıyor. Acı Aşk adındaki dizinin oyuncu kadrosundan ziyade yapım kadrosu da oldukça kuvvetli isimlerden meydana geliyor. TMC/ Erol Avcı’nın yapımcılığını yaptığı, M. Çağatay Tosun’un yönetmen koltuğunda oturduğu ve Sema Ali Erol, Figen Şakacı, Mahir Erol üçlüsünün senaryolarını yazdığı dizinin başrollerinde ise Hüseyin Avni Danyal, Erkan Can, Mutlu Güney, Neriman Uğur, Seçkin Özdemir, Selin Şekerci ve Türkü Turan gibi isimler yer alıyor. Adından söz ettireceğe benzeyen yeni dizi Acı Aşk çok yakında Show Tv ekranlarında izleyiciyle buluşacak.
GÜNDEM GÜNDEM
iDDiALI KADRO
iDDiALI DiZi
YUNANİSTANDA O SESİ ARAYACAK
Kanal D’den Yeni Bir Dizi
Tv 8’in patronu başarılı programcı Acun Ilıcalı Brand Week İstanbul’da “Tutan Formatı Bulmak” sunumuyla sahneye çıktı. Konuyla ilgili bilgiler veren Ilıcalı, bir de bir haber verdi. Bu yaz Hollanda’ya gittiğini ve orada Yunanistan’ın O Ses’i olan The Voice’a talip olduğunu söylediğini ve önümüzdeki seneden itibaren Yunanistan’daki programı da yapacağını bildirdi.
Kanal D’de yepyeni bir dizi başlıyor. Yapımcılığını Medyapım/ Fatih Aksoy’un yaptığı, Yönetmenliğini ise birçok başarılı yapıma imza atan Kerem Altuğ’un yaptığı Hayat Mucizelere Gebe 6 Aralık Pazar günü başlıyor. Dizinin oyuncu kadrosu da yapım kadrosu gibi oldukça başarılı isimlerden oluşuyor. Dizinin başrollerinde uzun yıllar boyunca dizilerde rol almayan başarılı oyuncu Hande Ataizi, Damla Colbay, Yiğit Dikmen, Yusuf Akgün ve Işıl Yücesoy gibi isimler yer alıyor.
oluşuyor. Dizinin başrollerinde uzun yıllar boyunca dizilerde rol almayan başarılı oyuncu Hande Ataizi, Damla Colbay, Yiğit Dikmen, Yusuf Akgün ve Işıl Yücesoy gibi isimler yer alıyor.
İSTANBUL’A
YAKIŞIR YAKIŞIR İSTANBUL’UN İLK
VE TEK DİJİTAL YAŞAM DERGİSİ
HEMDE 250₺’DEN
BAŞLAYAN REKLAM
FİYATLARIYLA
YAKINDA
REKLAM REZERVASYON [email protected]
GÜNDEM GÜNDEM
KiRAZ MEVSiMi BiTiYOR
Zahide Yetiş
Başrollerinde Serkan Çayoğlu, Özge Gürel, Dağhan Külegeç, Atilla Saral ve Nilperi Şahinkaya gibi birçok başarılı oyuncunun yer aldığı Kiraz Mevsimi dizisi sona eriyor. Geçtiğimiz sezon oldukça yüksek reytingler alan dizinin bu sezon aldığı kötü reytinglerin dizinin bitmesinde etkisi olduğundan söz ediliyor. Dizinin yapımcısı Asena Bülbüloğlu’nun dizinin biteceğini bizzat kesinleştirmesiyle birlikte dizinin 59. Bölümüyle final yapması bekleniyor.
Show Tv’de Ekran macerasına Kanal D’de yayınlanan Doktorum programıyla başlayan Zahide Yetiş kısa süre önce Atv’de ekrana getirdiği Zahide İle Yetiş Hayata adlı programıyla Show Tv’de yeniden izleyiciyle buluşmaya geliyor. Atv’deki yayını Fox Tv’den Esra Erol’un tarnsfer edilmesiyle son bulan Yetiş, yine sağlıktan sohbete, yemekten modaya her konuda izleyenleri bilgilendirecek. Atv’de öğlenden sonraki kuşakta yayınlanan programın bu sefer sabah kuşağında yayınlanması planlanıyor. Zahide İle Yetiş Hayata çok yakında yeni kanalı Show Tv’de sevenleriyle buluşmaya devam edecek.
bu sefer sabah kuşağında yayınlanması planlanıyor. Zahide İle Yetiş Hayata çok yakında yeni kanalı Show Tv’de sevenleriyle buluşmaya devam edecek.
Programın tanıtımı için ‘Tıkla İzle’ butonuna tıklayın.
“AYRIŞTIRICI DEĞİL
BİRLEŞTİRİCİ
“Ayrıştırıcı Değil Birleştirici Yayın”, yeni kurulan Roman Tv’nin sloganı bu. İstanbul Ümraniyede stüdyoları bulunan, Türkçe ve Roman dilinde yayınlar yapan yeni bir televizyon kanalı kuruldu. Kanalın yayınları ise hem Türksat uydusu üzerinden hem de internet üzerinden izlenebiliyor. Kanalın en iddialı programı ise Roman Star, hatta programın Acun Ilıcalı’nın O Ses Türkiye programına bile rakip olabileceğini söyleyenler bile mevcut. Etnik dilde ve Türkçe olarak yayın yapan kanal büyük bir eksikliği doldurdu.
YAYIN”
GÜNDEM GÜNDEM
TRT’DEN ALKIŞLANACAK KARAR
O PROGRAM DA
BiTiYOR
TRT tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Çocuk Medyası Konferansında konuşma yapan TRT Genel Müdürü Şenol Göka, TRT’nin en çok izlenen kanallarından olan TRT Çocuk ile ilgili radikal bir karar verdi. Göka, konuşmasında “TRT kurumu bundan sonraki reklam pazarlamalarında çocuk kanalına, neye mal olursa olsun reklam almayacak” dedi.
Alişan ve Çağla Şikel’in sunuculuğunu yaptığı
Kız Tarafı Erkek Tarafı adlı yarışma programı
yayından kaldırıldı. Show Tv’nin Ciner
Yayın Holding bünyesine geçmesiyle
birlikte beğeniyle izlenen sabah programı
Her Şey Dahil’i sunan Alişan ve Çağla
programlarının yaz tatiline girmesiyle yine
Show Tv’de bir yarışma programı yapmıştı.
Fakat program istenilen başarıyı yakalayamamış
ve yayından kaldırılmıştı. Yakın
zamanda ise Her Şey Dahil programının
konuk sıkıntısı yaşadığı ve yeni sezona
konuksuz devam edeceği konuşulsa da Alişan ve Çağla ikilisi
Kız Tarafı Erkek Tarafı adında yeni bir yarışma
programı sunmaya karara vermişti ve bu
programda reyting canavarına kurban gitti.
BiTiYOR
AYIN YAZARI
CAN DÜNDAR ‘ A d a ’ d a k i Y a z a r
AYIN YAZARI
1961 yılında Ankara’da doğmuştur. Ali Rıza ve Öznur Dündar’ın tek
çocuğudur. İlkokulu, Ortaokulu ve Liseyi dünyaya geldiği şehir Ankara’da tamamlamıştır. 1978 yılında yine
Ankara’da, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek
Okulunda yükseköğretime başlamıştır. Gazeteciliğe ise aynı zamanda
üniversite eğitimini gördüğü ilk yıllarda Yankı Mecmuasında başlamıştır. Yine
aynı yıl içinde Hürriyet Gazetesine geçmiştir. Ardından ise sırasıyla; Nokta,
Haftaya Bakış, Söz ve Tempo yayınlarında yer almıştır. 1982 yılında
da üniversiteden mezun olmuştur.
Eğitimini bir kademe daha yükseltmek için 1986 senesinde İngiltere’de London
School Of Journalism’de okumuştur. Kendini daha da geliştirmek isteyen
Dündar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
bölümünde ‘Siyaset Bilimi’ dalında yüksek lisans yapmıştır.
Dündar’ın Televizyon macerası ise 1988 senesinde TRT ile başlamıştır.
Televizyonculuğun okulundan ve hocasından ders alarak başlamıştır.
1989 yılında Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün ekibinde yer almıştır. 1993’te ise
yine aynı hoca Mehmet Ali Birand’la Show Tv’de Çapraz Ateş programını yapmıştır. Belgesel ise hayatına yine hocası Mehmet Ali Birand’la girmiştir.
1991 yılında Mehmet Ali Birand’la birlikte Demirkırat belgeselini
hazırlamıştır. 1991’den 1996’ya kadar sırasıyla; 12 Mart, Cumhuriyetin
Kraliçeleri, Sarı Zeybek, Gölgedekiler ve Aynalar belgesellerini hazırlamıştır.
Bu belgesellerin tümü de yayınlandıkları dönemde büyük yankılar
oluşturmuş ve oldukça beğenilmiştir.
Köşe yazarlığına 1994 senesinde Aktüel Dergisiyle başlamıştır. Aynı yıl
aynı yayın grubu bünyesinde
CAN
DÜNDAR DÜNDAR
AYIN YAZARI AYIN YAZARI
AYIN YAZARI Dündar’ın Televizyon macerası ise 1988
senesinde TRT ile başlamıştır. Televizyonculuğun okulundan ve hocasından
ders alarak başlamıştır. 1989 yılında Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün ekibinde yer almıştır. 1993’te
ise yine aynı hoca Mehmet Ali Birand’la Show Tv’de Çapraz Ateş programını yapmıştır.
Belgesel ise hayatına yine hocası Mehmet Ali Birand’la girmiştir. 1991 yılında Mehmet Ali
Birand’la birlikte Demirkırat belgeselini hazırlamıştır. 1991’den 1996’ya kadar sırasıyla; 12 Mart, Cumhuriyetin Kraliçeleri, Sarı Zeybek,
Gölgedekiler ve Aynalar belgesellerini hazırlamıştır. Bu belgesellerin tümü de
yayınlandıkları dönemde büyük yankılar oluşturmuş ve oldukça beğenilmiştir.
Köşe yazarlığına 1994 senesinde Aktüel Dergisiyle başlamıştır. Aynı yıl aynı yayın grubu
bünyesinde yayınlanan Yeni Yüzyıl Gazetesinde günlük olarak da yazmaya başlamıştır.
1996’da Orta Doğu Teknik Üniversitesinde “Terör ve Medya: Liberal Teori Işığında, Terör
Olaylarının Televizyonda İşlenişine Eleştirel Bir Yaklaşım” başlıklı tez çalışmasıyla doktorasını
tamamlamıştır. Yine aynı üniversitede dersler de vermiştir.
1996 – 1998 yılları arasında “40 Dakika” adında belgesel – haber programı yapmıştır. Dündar’ın
yaptığı bu program işlediği konular nedeniyle oldukça konuşulmuş ve gündem olmuştur.
1998 yılından itibaren belgesele ağırlık vermeye başlamış ve sırasıyla; Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili Yükselen Bir Deniz, Bülent Çaplıyla birlikte hazırladığı İsmet Paşa, devlet tiyatrolarıyla ilgili Zaten Tiyatro Dediğin Nedir Ki?, Köy Enstitüleri
belgeseli, Atatürk’ün çevresini anlattığı Halef belgeseli, Nazım Hikmet belgeseli, iş adamı
Nejat Eczacıbaşı’nın hayatını anlattığı Bir Yaşam İksiri belgeseli, O Gün belgeseli, Yüzyılın
Aşkları belgeseli, Bülent Ecevit’in hayatını anlattığı Karaoğlan belgeseli, Mülkiyeyle ilgili
Yetiştik Çünkü Biz belgeseli, Adnan Menderes ve Ayhan Tatar’ın aşkını anlattığı Tatarım
belgeseli, Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal, Mehmet Ağar ve Devlet Bahçeli’yi anlattığı Lider Portreleri belgeseli ve Deniz Gezmiş’i konu alan
Delikanlım İyi Bak Yıldızlara belgesellerini yapmıştır.
Dündar, 2006 yılından itibaren ise yeniden televizyona ağırlık vermiştir. 2006 senesinde NTV’de Neden? adlı program yapmış, 2009
senesinde yine aynı kanalda marka program Canlı Gaste’yi yapmıştır. 2010 – 2011 arasında
ise yine aynı kanalın ana haber bültenini sunmuştur. Bunlardan önce de Atatürk’ü anlatan
1996’da Orta Doğu Teknik Üniversitesinde “Terör ve Medya: Liberal Teori Işığında, Terör Olaylarının Televizyonda İşlenişine Eleştirel Bir Yaklaşım” başlıklı tez çalışmasıyla doktorasını tamamlamıştır. Yine aynı üniversitede dersler de vermiştir.
1996 – 1998 yılları arasında “40 Dakika” adında belgesel – haber programı yapmıştır. Dündar’ın yaptığı bu program işlediği konular nedeniyle oldukça konuşulmuş ve gündem olmuştur.
1998 yılından itibaren belgesele ağırlık vermeye başlamış ve sırasıyla; Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili Yükselen Bir Deniz, Bülent Çaplıyla birlikte hazırladığı İsmet Paşa, devlet tiyatrolarıyla ilgili Zaten Tiyatro Dediğin Nedir Ki?, Köy Enstitüleri belgeseli, Atatürk’ün çevresini anlattığı Halef belgeseli, Nazım Hikmet belgeseli, iş adamı Nejat Eczacıbaşı’nın hayatını anlattığı Bir Yaşam İksiri belgeseli, O Gün belgeseli, Yüzyılın Aşkları belgeseli, Bülent Ecevit’in hayatını anlattığı Karaoğlan belgeseli, Mülkiyeyle ilgili Yetiştik Çünkü Biz belgeseli, Adnan Menderes ve Ayhan Tatar’ın aşkını anlattığı Tatarım belgeseli, Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal, Mehmet Ağar ve Devlet Bahçeli’yi anlattığı Lider Portreleri belgeseli ve Deniz Gezmiş’i konu alan Delikanlım İyi Bak Yıldızlara belgesellerini yapmıştır.
Dündar, 2006 yılından itibaren ise yeniden televizyona ağırlık vermiştir. 2006 senesinde NTV’de Neden? adlı program yapmış, 2009 senesinde yine aynı kanalda marka program Canlı Gaste’yi yapmıştır. 2010 – 2011 arasında ise yine aynı kanalın ana haber bültenini sunmuştur. Bunlardan önce de Atatürk’ü anlatan Mustafa filmini yapmıştır. Dündar’ın 2006 yılında ağırlık vermeye başladığı televizyon macerası +1 Tv’de son bulmuştur.
Dündar’ın hayatında yepyeni bir dönem daha başlamıştır. 2013 yılında Cumhuriyet Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya başlamıştır. 2015 yılında ise Cumhuriyet Gazetesinin genel yayın yönetmenliğine gelmiştir. Dündar, Cumhuriyet’teki genel yayın yönetmenliği döneminde gazeteyi baştan aşağıya yenilemiştir. Dündar ayrıca gazetede yazar olduğu dönem Gözdağı adında Gezi Olaylarını anlatan bir de belgesel hazırlamıştır.
Can Dündar, 29 Mayıs 2015 tarihinde genel yayın yönetmenliği yaptığı Cumhuriyet Gazetesinde “MİT Tırları” ile ilgili haber yapmıştır, ardından bu habere yayın yasağı getirilmiştir. Can Dündar’a Türk Ceza Kanunu'nun 327, 328 ve 330. maddeleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 6 ve 7.
Aşkları belgeseli, Bülent Ecevit’in hayatını anlattığı Karaoğlan belgeseli, Mülkiyeyle ilgili
Yetiştik Çünkü Biz belgeseli, Adnan Menderes ve Ayhan Tatar’ın aşkını anlattığı Tatarım
belgeseli, Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal, Mehmet Ağar ve Devlet Bahçeli’yi anlattığı Lider Portreleri belgeseli ve Deniz Gezmiş’i konu alan
Delikanlım İyi Bak Yıldızlara belgesellerini yapmıştır.
Dündar, 2006 yılından itibaren ise yeniden televizyona ağırlık vermiştir. 2006 senesinde NTV’de Neden? adlı program yapmış, 2009
senesinde yine aynı kanalda marka program Canlı Gaste’yi yapmıştır. 2010 – 2011 arasında
ise yine aynı kanalın ana haber bültenini sunmuştur. Bunlardan önce de Atatürk’ü anlatan Mustafa filmini yapmıştır. Dündar’ın 2006 yılında
ağırlık vermeye başladığı televizyon macerası +1 Tv’de son bulmuştur.
Dündar’ın hayatında yepyeni bir dönem daha başlamıştır. 2013 yılında Cumhuriyet Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaya
başlamıştır. 2015 yılında ise Cumhuriyet Gazetesinin genel yayın yönetmenliğine
gelmiştir. Dündar, Cumhuriyet’teki genel yayın
Gazetesinin genel yayın yönetmenliğine gelmiştir. Dündar, Cumhuriyet’teki genel yayın yönetmenliği döneminde gazeteyi baştan aşağıya yenilemiştir. Dündar ayrıca gazetede yazar olduğu dönem Gözdağı adında Gezi Olaylarını anlatan bir de belgesel hazırlamıştır.
Can Dündar, 29 Mayıs 2015 tarihinde genel yayın yönetmenliği yaptığı Cumhuriyet Gazetesinde “MİT Tırları” ile ilgili haber yapmıştır, ardından bu habere yayın yasağı getirilmiştir. Can Dündar’a Türk Ceza Kanunu'nun 327, 328 ve 330. maddeleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 6 ve 7. maddeleri uyarınca, 'devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasi ve askeri casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütünün propagandasını yapma' suçlarından, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Can Dündar’a iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 42 yıl hapis cezası talep edilmiştir. “MİT Tırları” ile ilgili yargılandığı davada 26 Kasım 2015 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi, Ankara temsilcisi Erdem Gül ile birlikte tutuklanmıştır.
AYIN YAZARI
Dijitalleşme 3 – 5 yıldır medya dünyasında sıklıkla duyduğumuz bir cümle, “Artık her şey dijital olacak” şeklindeydi. Yıl 2015 ve bu yılın da sonlarına varmış bulunmaktayız. İsterseniz bu cümleyi “Artık her şey dijital oluyor” şeklinde değiştirelim. Kağıt artık miadını doldurdu, bu son çırpınışları. Gazeteler artık kağıt masraflarını çıkaramıyor, dergiler de öyleler ama kitaplar medyadan daha hızlı ayak uyduruyor bu değişime. Artık kağıtla olan duygusal bağımızı da koparmamız lazım, bu bağ binlerce ağacı da katlediyor, bunu da unutmamak lazım. Evet yazmayı kağıttan yaptık, okumayı da ama her şeyin bir sonu olduğu gibi onun da sonu geldi. Önemli olan direnmemek.
Dünyada ve Türkiye’de gazete ve dergiler bu durumu bir türlü kabullenemiyorlar. Yine de dünyada pek çok yayın dijitale geçiyor, bizde de bunu Radikal yaptı. Gazete ve dergiler zamana ayak uyduruyor sadece daha niceleri uydurmalı da.
Neden korkuluyor biliyor musunuz? daha çok rakip çıkacağından ve daha az kazanmaktan ve de değerlerinin düşeceğinden korkuyorlar. Oysa yayınlar dijital olursa hem yayıncı hem de okuyucu açısından maliyet oldukça düşer. Klasik bir dergi %75 daha ucuz olabilir, gazeteler ise bedavaya dahi yayınlanabilir. Böyle uzun uzun anlatmaya gerek yok aslında belki de halen inanmıyorlardır!
Yeni Medyatablet ve TV TABLET Dergisi Şu birkaç aydır yenilenme süreci içerisindeyiz. Hem Medyatablet’i hem de TV TABLET’i yeniliyor ve yeni şeyler eklemeye çalışıyoruz.çoğu şeyi değiştirdik; hedef kitlemizi, sayfa tasarımlarımızı, font ayarlarımızı, haber dili ve yazım dilimizi, reklam fiyatlarımızı… bir de size bunları açıklayayım kısaca. Bundan böyle Medyatablet daha çok medya ile ilgili kişilere hitap edecek TV TABLET ise daha magazinel olmasından dolayı her kesime hitap edebilecek. Medyatablet’in sayfa tasarımları bundan böyle daha sade ve daha klasik olacak, TV TABLET’in sayfa tasarımı ise daha çok magazinel ve daha renkli olacak. Font olarak ise Medyatablet’te de TV TABLET’te de Arial/12 yazı tipi kullanılacak. Haber ve yazım dili ise Medyatablet’te klasik ve kısa olurken, TV TABLET’te magazinel ve renkli olacak. Reklam fiyatları ise baştan aşağı değişti. Medyatablet’e tam sayfa reklam vermek birkaç aylığına 500₺ olarak belirlendi, TV TABLET’te de aynı tarzda bir indirim uygulandı. Kısacası daha farklı, daha orijinal, kendine has içerikleriyle Medyatablet ve TV TABLET çok değişti çok…
EN SEVDİĞİNİZ ESKİ DİZİLERİN YILBAŞI ÖZEL BÖLÜMLERİ
PLUS +PLUS
PLUS +PLUS
Avrupa Yakası
Süper Baba Leyla ile Mecnun
Türk Malı Çılgın Bediş
Galip Derviş
PLUS +PLUS
Yalan Dünya
Yahşi Cazibe
Çocuklar Duymasın Geniş Aile
HER GÖRDÜĞÜNÜZÜ ALABİLECEKSİNİZ ALABiLECEKSiNiZ
#BenceBuBir
TOLGAHAN
SAYIŞMAN SAYIŞMAN
Asıl adı Turgut Tolgahan Sayışman’dır. 17 Aralık 1981 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir.
İlkokulu, ortaokulu ve liseyi İstanbul’da okumuştur. Üniversite eğitimini de yine İstanbul’da Doğuş Üniversitesi İşletme
Fakültesinde tamamlamıştır. Yıldızı Türkiye’de katıldığı Best Model Of Turkey’de parlamasa da,
yurtdışında istediği başarıyı yakalamıştır. 2005 yılında Güney Kore’de düzenlenen Manhunt
İnternational’da dünya birincisi seçilmiştir. Bu yıldan sonra oyunculuk yapmak için çeşitli
hocalardan eğitimler almıştır. Televizyon macerası Esir Kalpler dizisiyle başlamıştır.
Ardından Maçolar, Dicle, Hepsi 1, ve Acemi Cadı dizilerinde rol almıştır. Oyunculuğunun en iyi dönemi ise Atv’de yayınlanan Elveda Rumeli
dizisinde rol aldığı dönem olmuştur. 2007 yılında başarılı bir sinema filmi olan Aşk Tutulmasıyla
sinema sahnesine de adım atmaya başlamıştır. 2009 yılında Aşk Geliyorum Demez adlı sinema filmi de Sayışman’ın oyunculukta önemli bir yer
kat etmesini sağlamıştır. 2010 yılında yaklaşık 4 yıl süren başarılı dizi Lale Devri’nde başrol
oyunculuğu yapmıştır. 2014 yılında Sürgün adlı filmde rol almıştır. Şuan ise Show Tv’de yayınlanan Asla Vazgeçmem dizisinde
oynamaktadır. Sayışman, 2011 yılında Lale Devri dizisindeki rolüyle Altın Çınar Uluslar Arası
Başarı ödülüne layık görülmüştür.
İstanbul’da Doğuş Üniversitesi İşletme Fakültesinde tamamlamıştır. Yıldızı
Türkiye’de katıldığı Best Model Of Turkey’de parlamasa da, yurtdışında
istediği başarıyı yakalamıştır. 2005 yılında Güney Kore’de düzenlenen Manhunt
İnternational’da dünya birincisi seçilmiştir. Bu yıldan sonra oyunculuk yapmak için
çeşitli hocalardan eğitimler almıştır. Televizyon macerası Esir Kalpler dizisiyle
başlamıştır. Ardından Maçolar, Dicle, Hepsi 1, ve Acemi Cadı dizilerinde rol almıştır. Oyunculuğunun en iyi dönemi ise Atv’de
yayınlanan Elveda Rumeli dizisinde rol aldığı dönem olmuştur. 2007 yılında başarılı
bir sinema filmi olan Aşk Tutulmasıyla sinema sahnesine de adım atmaya
başlamıştır. 2009 yılında Aşk Geliyorum Demez adlı sinema filmi de Sayışman’ın oyunculukta önemli bir yer kat etmesini sağlamıştır. 2010 yılında yaklaşık 4 yıl
süren başarılı dizi Lale Devri’nde başrol oyunculuğu yapmıştır. 2014 yılında Sürgün
adlı filmde rol almıştır. Şuan ise Show Tv’de yayınlanan Asla Vazgeçmem dizisinde
oynamaktadır. Sayışman, 2011 yılında Lale Devri dizisindeki rolüyle Altın Çınar Uluslar
Arası Başarı ödülüne layık görülmüştür.
istediği başarıyı yakalamıştır. 2005 yılında Güney Kore’de düzenlenen
Manhunt İnternational’da dünya birincisi seçilmiştir. Bu yıldan sonra
oyunculuk yapmak için çeşitli hocalardan eğitimler almıştır.
Televizyon macerası Esir Kalpler dizisiyle başlamıştır. Ardından Maçolar,
Dicle, Hepsi 1, ve Acemi Cadı dizilerinde rol almıştır. Oyunculuğunun
en iyi dönemi ise Atv’de yayınlanan Elveda Rumeli dizisinde rol aldığı
dönem olmuştur. 2007 yılında başarılı bir sinema filmi olan Aşk Tutulmasıyla
sinema sahnesine de adım atmaya başlamıştır. 2009 yılında Aşk
Geliyorum Demez adlı sinema filmi de Sayışman’ın oyunculukta önemli bir yer
kat etmesini sağlamıştır. 2010 yılında yaklaşık 4 yıl süren başarılı dizi Lale
Devri’nde başrol oyunculuğu yapmıştır. 2014 yılında Sürgün adlı filmde rol
almıştır. Şuan ise Show Tv’de yayınlanan Asla Vazgeçmem dizisinde oynamaktadır. Sayışman, 2011 yılında
Lale Devri dizisindeki rolüyle Altın Çınar Uluslar Arası Başarı ödülüne
layık görülmüştür.
oyunculuk yapmak için çeşitli hocalardan eğitimler almıştır.
Televizyon macerası Esir Kalpler dizisiyle başlamıştır. Ardından
Maçolar, Dicle, Hepsi 1, ve Acemi Cadı dizilerinde rol almıştır.
Oyunculuğunun en iyi dönemi ise Atv’de yayınlanan Elveda Rumeli
dizisinde rol aldığı dönem olmuştur. 2007 yılında başarılı bir sinema filmi
olan Aşk Tutulmasıyla sinema sahnesine de adım atmaya
başlamıştır. 2009 yılında Aşk Geliyorum Demez adlı sinema filmi de
Sayışman’ın oyunculukta önemli bir yer kat etmesini sağlamıştır. 2010
yılında yaklaşık 4 yıl süren başarılı dizi Lale Devri’nde başrol oyunculuğu
yapmıştır. 2014 yılında Sürgün adlı filmde rol almıştır. Şuan ise Show
Tv’de yayınlanan Asla Vazgeçmem dizisinde oynamaktadır. Sayışman, 2011 yılında Lale Devri dizisindeki
rolüyle Altın Çınar Uluslar Arası Başarı ödülüne layık görülmüştür.
dizisinde rol aldığı dönem olmuştur. 2007 yılında başarılı bir sinema filmi
olan Aşk Tutulmasıyla sinema sahnesine de adım atmaya
başlamıştır. 2009 yılında Aşk Geliyorum Demez adlı sinema filmi de
Sayışman’ın oyunculukta önemli bir yer kat etmesini sağlamıştır. 2010
yılında yaklaşık 4 yıl süren başarılı dizi Lale Devri’nde başrol oyunculuğu
yapmıştır. 2014 yılında Sürgün adlı filmde rol almıştır. Şuan ise Show
Tv’de yayınlanan Asla Vazgeçmem dizisinde oynamaktadır. Sayışman, 2011 yılında Lale Devri dizisindeki
rolüyle Altın Çınar Uluslar Arası Başarı ödülüne layık görülmüştür.
yılında yaklaşık 4 yıl süren başarılı dizi Lale Devri’nde başrol oyunculuğu yapmıştır. 2014
yılında Sürgün adlı filmde rol almıştır. Şuan ise Show Tv’de yayınlanan Asla Vazgeçmem dizisinde oynamaktadır. Sayışman, 2011 yılında Lale Devri dizisindeki rolüyle Altın Çınar Uluslar Arası Başarı ödülüne layık
görülmüştür.
AYIN OYUNCUSU AYIN OYUNCUSU
AYIN DIZISI Kırgın Çiçekler
Eylül 16 yaşlarında bir genç kızdır. Annesi Mesude, kız kardeşi Büşra, üvey babası Kemal’dir. Eylül ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Ailesiyle birlikte yaşayan Eylül üvey babası Kemal’in tacizine uğrar. Bu durumu annesi Mesude’ye anlatan Eylül, annesi tarafından yetimhaneye yollanır. Eylül’ün gönderildiği yetimhanenin ilerisinde Cemrenin evinde bambaşka bir hayat vardır, zengin ve lüks bir hayat vardır. Yetimhanede iyi arkadaşlıklar kuran Eylül, arkadaşlarıyla birlikte hayatla mücadele etmeye devam etmektedir. Hikaye her ne kadar Eylül’ün üzerinden ilerlese de çok yönlü devam edecektir.
Her Pazartesi 20:00’de Atv’de ekranlarında.
AYIN DİZİSİ
2 1 3 4
5 6 7 8
OYUNCU KADROSU
Kırgın Çiçekler dizisinin yapımcılığını birçok başarılı yapıma imza atan NTC Medya yapmaktadır.
Dizinin yönetmen koltuğunda Serkan Birinci yaparken
senaryosunu ise Gül Abus Semerci ve Yelda Eroğlu
ikilisi yazmaktadır.
1- Çağla Irmak
2- Cansu Fırıncı
3- Hazar Motan
4- Aleyna Solaker
5- Biran Damla
Yılmaz
6- Gökçe Akyıldız
7- Özgür Çevik
8- İpek Karapınar
AYIN DIZISI AYIN DİZİSİ
PORTRE PORTRE
HASAN PULUR 28 Mart 1932 yılında doğmuştur. Pulur’un babası askeriyede Subaylık yapmaktadır. Subay babası nedeniyle bir yerde sabit kalamadıkları için Pulur, çeşitli okullarda öğrenim görmüştür. Pulur’un eğitim hayatı çok kez kesintilere uğramıştır. Pulur, ortaokulda okurken hocası tahtaya bir şekil çizmesini ister Pulur şekili çizemediği için belge alır. Öğrenim hayatı sekteye uğradıktan sonra birkaç yıl çeşitli işlerde çalışır ve bunların ardından okumaya devam etmek ister. Ortaokul bitirme sınavlarına giren Pulur, sınavı kazanır. Ortaokulda bittikten sonra yatılı olarak Kabataş Lisesinde eğitime başlar.
Hasan Pulur’un gazetecilik hayatı ise 1954 yılında Son Saat Gazetesiyle başlar. 1955 yılında Yeni İstanbul Gazetesine geçiş yapar. Ardından 1957 yılında sırasıyla Vatan Gazetesi, Havadis Gazetesi, Akşam Gazetesinde
PORTRE PORTRE
Fo
toğ
rafla
r: H
ürr
iye
t
Hasan Pulur ve Ailesi
Hasan Pulur’un gazetecilik hayatı ise 1954 yılında Son Saat Gazetesiyle başlar. 1955 yılında Yeni İstanbul Gazetesine geçiş yapar. Ardından 1957 yılında sırasıyla Vatan Gazetesi, Havadis Gazetesi, Akşam Gazetesinde çalışmaya başlar. Yıldızını parlatan Milliyet Gazetesinde ise 1958 yılında çalışmaya başlar. Burada ilkin Yazı İşleri Müdür Yardımcısı ardından da Yazı İşleri Müdürü olur. Pulur’un Milliyet macerası 1979 yılında son bulur, bu tarihten sonra Hürriyet Gazetesinde çalışmaya başlar. Pulur, Hürriyet’te Yayın Koordinatörü olarak göreve başlar. Ayrıca 1961 yılında Milliyet’te Olaylar ve İnsanlar adını verdiği köşesini Hürriyet’te de devam ettirmektedir. 1986 yılında Güneş Gazetesine geçiş yapar. İki yıl boyunca Güneş Gazetesinde yazan Pulur, 1988 yılında yuvasına, Milliyet Gazetesine geri döner.
Hasan Pulur’un yazıları çeşitli kez Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Gazeteciler Cemiyetinden çeşitli ödüllere layık görülmüştür. Pulur’un en önemli özelliği ise gazetecilikten başka bir iş yapmamasıdır. 2007 yılında 50 yıllık hayat arkadaşı Meral Pulur’u kaybetmiştir. Daha bu acıyı bile unutmadan 2010 yılında da oğullarından biri olan Korkut Pulur’u 53 yaşında kanser hastalığı nedeniyle kaybeder.
Duayen gazeteci Hasan Pulur, 3 aydır tedavi gördüğü hastanede organ yetmezliğinden 29 Kasım 2015’te 83 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Hasan Pulur ve Eşi
TELEVİZYON NE YAPMALI?
DOSYA DOSYA
DOSYA DOSYA
TELEVİZYON NE YAPMALI? Şu zamanlarda en çok eğlendirme ve haber verme özelliğini kullanan televizyonun bunlardan başka özellikleri de mevcut. Bu dosyamızda sizlere televizyonun ne yapması gerektiğini anlatacağım.
Bilgilendirme, eğlendirme, toplumsallaştırma ve birçok özelliği bulunan televizyonun sayılmayan bir özelliğinden bahsedeceğim sizlere, örnek olma. Bu özellik her ne kadar medya ile ilgili kitaplarda yazmasa da uydurma bir özellik değil. Hemen hemen herkesin televizyon izlediği bir dünyada, en önemli özelliklerinin dışındaki bu özelliği araştırmalar da doğrular nitelikte gözüküyor. Yani kabaca söylemek gerekirse herkes televizyon izliyor ama televizyonda yer alan bazı şeylerin kurgu olup olmadığını herkes bilmiyor. Gıyabi cenaze namazlarından falan bahsedip klasikleşmek istemiyorum. Kısaca örnekleyeceğim bu durumları. Yıllardır ekranlarda olan ve bolca şiddet içeren Kurtlar Vadisi Pusu dizisiyle başlamak istiyorum. Dizinin yayın saati 20:00 ve 7 yaş ve üzeri için uygun bırakın 7 yaşını 70 yaşındaki bile bu diziden etkilenebiliyor.
En kolay anlamda anlatmak gerekirse izleyen kendini dizideki bir karakterle eşleştiriyor. Karakter seçimine bakacak olursak genelde en güçlü ya da en güzel olan seçilir. Sonrası ise vahim, bu adam ülkeyi kurtardığını sanıyor. Diziler bu konuda çok önemlidir, hatta dizi yapanlar sosyolojik destek de almalılar. Dizi konusunu sadece bu diziye bağlamak yeterli değil ama bu diziyle kapatmak gerekiyor.
Yapılan programlar da izlenecek gibi değil. Toplumu eğiten ve eğlencede bile eğitim ve yönlendirme gerektiren program ve programcılar gerekiyor. En çok izlenen programlar genelde bizim alt beynimize hitap etmektedir. Kaba gelenekler ve olmaması gereken olagelmiş davranış kalıpları, toplumdaki yerlerimiz, modern yönde ilerleyememe gibi negatif özellikler bir an önce düzeltilmesi gereken durumlar arasında yer almalıdır. Programlarda bahsettiğim eğitim kavramı sürekli sıkıcı bilgiler verilmesi değil, televizyonun yönlendirme yeteneğini kullanması. Her ne kadar kabul etmesek de televizyonun yönlendirme yeteneği var.
Farkında mısınız? bilmiyorum ama
En kolay anlamda anlatmak gerekirse izleyen kendini dizideki bir karakterle eşleştiriyor. Karakter seçimine bakacak olursak genelde en güçlü ya da en güzel olan seçilir. Sonrası ise vahim, bu adam ülkeyi kurtardığını sanıyor. Diziler bu konuda çok önemlidir, hatta dizi yapanlar sosyolojik destek de almalılar. Dizi konusunu sadece bu diziye bağlamak yeterli değil ama bu diziyle kapatmak gerekiyor.
Yapılan programlar da izlenecek gibi değil. Toplumu eğiten ve eğlencede bile eğitim ve yönlendirme gerektiren program ve programcılar gerekiyor. En çok izlenen programlar genelde bizim alt beynimize hitap etmektedir. Kaba gelenekler ve olmaması gereken olagelmiş davranış kalıpları, toplumdaki yerlerimiz, modern yönde ilerleyememe gibi negatif özellikler bir an önce düzeltilmesi gereken durumlar arasında yer almalıdır. Programlarda bahsettiğim eğitim kavramı sürekli sıkıcı bilgiler verilmesi değil, televizyonun yönlendirme yeteneğini kullanması. Her ne kadar kabul etmesek de televizyonun yönlendirme yeteneği var.
Farkında mısınız? bilmiyorum ama televizyonda genelde alt kültüre hitap
ediliyor. Halbuki televizyon alt kültürü de yozlaştırmak için uğraşmalıdır. Yani sırf
izleniyor diye yanlışlar içerisine girmemelidir. Diziler konusunu kapattık
ama yine bu konuya girmekte fayda var. dizilerdeki kadının yerine hiç dikkat
ettiniz mi? AB izleyici kitlesinin izlediği dizilerde bile durum hiç farklı değil.
Televizyon, izleyiciye sırf izleniyor diye alt kültürden programlar yapmak
zorunda değil, aksine alt kültürü de geliştirmek için uğraşmalıdır. Mesela ilk
olarak kaba tabirle saçma olarak nitelendirilen programları
yayınlamayarak başlayabilir. Ve biz izleyicileri dünya insanı yapmak için
uğraşabilir.
Buradan televizyon yöneticilerine sesleniyorum.
DOSYA DOSYA
Farkında mısınız? bilmiyorum ama televizyonda genelde alt kültüre hitap ediliyor. Halbuki televizyon alt kültürü de yozlaştırmak için uğraşmalıdır. Yani sırf izleniyor diye yanlışlar içerisine girmemelidir. Diziler konusunu kapattık ama yine bu konuya girmekte fayda var. dizilerdeki kadının yerine hiç dikkat ettiniz mi? AB izleyici kitlesinin izlediği dizilerde bile durum hiç farklı değil. Televizyon, izleyiciye sırf izleniyor diye alt kültürden programlar yapmak zorunda değil, aksine alt kültürü de geliştirmek için uğraşmalıdır. Mesela ilk olarak kaba tabirle saçma olarak nitelendirilen programları yayınlamayarak başlayabilir. Ve biz izleyicileri dünya insanı yapmak için uğraşabilir.
Buradan televizyon yöneticilerine sesleniyorum.
Sadece reyting için yayınladığınız o programlar o kadar önemli ki bunu yöneticilik yapmadığınızda daha iyi anlayacaksınız. Çocuklarınıza nasıl bir dünya bırakmak istersiniz? En iyi Türkiye’yi, en iyi insanları sizler destek olursanız görebiliriz.
Dünyayı bilen, modernliğe entegre insan, hayal değil! Biz destek olamayız, bizim reyting kaygılarımız var, gelecek bizi ilgilendirmez diyorsanız en azından köstek olmayın. Güzel yarınlar olması dileğiyle…
haber news أخبار
nouvelles nachrichten новости
ニュース
新聞
notizie nuus
ειδήσεις חדשות
DİLLER DEĞİŞİR AMA HABER HEP AYNIDIR
Haber Kaynağı
REKLAM REZERVASYON: [email protected] - Erken Rezervasyona %10 İndirim Fırsatını Kaçırmayın
YAKINDA
NOSTALJİ İKİNCİ BAHAR
Başrollerinde Ali Haydar karakteriyle Şener Şen, Hanım adlı karakterle Türkan Şoray’ın yer aldığı dizi 1998 yılında Atv’de yayınlanmaya başlamıştır. 1999 yılında Kanal 6’ya geçiş yapmıştır. Yine 1999 yılında yeniden Atv’ye geçmiştir. Erler Film ve Most Production’un ortak olarak yaptığı dizinin platosu ise Samatayaydı. Ali Haydar Usta ve Hanım’ın ve ailesinin hikayesi anlatılmaktaydı. Herkesin izlerken kendinden bir parça bulduğu İkinci Bahar dizisi yayınlandığı dönemin efsane dizilerindendi.
Çoğu kişi tarafından döneminin en iyi dizisi yakıştırmasıyla karşı karşıya kalan dizinin yönetmenliğini usta isim Uğur Yücel, Orhan Oğuz ve Türkan Derya yapmıştır. Dizinin senaryosunu ise Sulhi Dölek yazmıştır.
Dizinin bir diğer önemli yanı ise şimdilerdeki en meşhur oyuncuların o diziden çıkmış olmasıdır. 3 sezon 37 bölüm süren dizinin final bölümü 11 Ocak 2001 tarihinde yayınlanmıştır. Ardından çeşitli diziler yapılsa da böylesine içten ve samimi, bir o kadarda başarılı dizinin yerini hiç biri tutamamıştır. Birçok kez birçok kanalda tekrarı yayınlanan dizinin kadrosunun bir daha bir araya gelmesi mümkün mü? Bilinmez fakat bir daha böylesine sıcak ve samimi bir dizi çekilmeyeceğe benziyor.
Başrollerinde Ali Haydar karakteriyle Şener Şen, Hanım adlı karakterle Türkan Şoray’ın yer aldığı dizi 1998 yılında Atv’de yayınlanmaya başlamıştır. 1999 yılında Kanal 6’ya geçiş yapmıştır. Yine 1999 yılında yeniden Atv’ye geçmiştir. Erler Film ve Most Production’un ortak olarak yaptığı dizinin platosu ise Samatayaydı. Ali Haydar Usta ve Hanım’ın ve ailesinin hikayesi anlatılmaktaydı. Herkesin izlerken kendinden bir parça bulduğu İkinci Bahar dizisi yayınlandığı dönemin efsane dizilerindendi.
Çoğu kişi tarafından döneminin en iyi dizisi yakıştırmasıyla karşı karşıya kalan dizinin yönetmenliğini usta isim Uğur Yücel, Orhan Oğuz ve Türkan Derya yapmıştır.
Dizinin senaryosunu ise Sulhi Dölek yazmıştır.
Dizinin bir diğer önemli yanı ise şimdilerdeki en meşhur oyuncuların o diziden çıkmış olmasıdır. 3 sezon 37 bölüm süren dizinin final bölümü 11 Ocak 2001 tarihinde yayınlanmıştır. Ardından çeşitli diziler yapılsa da böylesine içten ve samimi, bir o kadarda başarılı dizinin yerini hiç biri tutamamıştır. Birçok kez birçok kanalda tekrarı yayınlanan dizinin kadrosunun bir daha bir araya gelmesi mümkün mü? Bilinmez fakat bir daha böylesine sıcak ve samimi bir dizi çekilmeyeceğe benziyor.
Orhan Oğuz ve Türkan Derya yapmıştır.
Dizinin senaryosunu ise Sulhi Dölek yazmıştır.
Dizinin bir diğer önemli yanı ise şimdilerdeki en meşhur oyuncuların o diziden çıkmış
olmasıdır. 3 sezon 37 bölüm süren dizinin final bölümü 11 Ocak 2001 tarihinde
yayınlanmıştır. Ardından çeşitli diziler yapılsa da böylesine içten ve samimi, bir o
kadarda başarılı dizinin yerini hiç biri tutamamıştır. Birçok kez birçok kanalda
tekrarı yayınlanan dizinin kadrosunun bir daha bir araya gelmesi mümkün mü?
Bilinmez fakat bir daha böylesine sıcak ve samimi bir dizi çekilmeyeceğe benziyor.
NOSTALJİ
REKLAM VERMEK KIZ TARAFINA MI? ERKEK TARAFINA MI?
AiT
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL DÜĞÜN VE YAŞAM DERGİSİ