medyatablet dergİsİ
DESCRIPTION
Temmuz Sayısı (Osman Yağmurdereli Özel Sayısı)TRANSCRIPT
OSMAN YAGMURDERELi
Aramızdan ayrılışının 8. yılı anısına…
Hayat hikayesi PORTRE sayfasında
Türkiye’nin İlk Ve Tek Dijital Medya Dergisi Temmuz 2016 I ÜCRETSİZ
İŞİMİZ GÜCÜMÜZ MEDYA
-
REKLAM VERMEYiN!
BENİM ÜRÜNLERİ SATMAK GİBİ BİR AMACIM YOK, BEN MÜŞTERİ İSTEMİYORUM, BENİM ÜRÜNLERİM İYİ DEĞİL, BENDEN ALIŞVERİŞ YAPMAYIN, BEN KAZANMAK İSTEMİYORUM, BENİM TANITIMA İHTİYACIM YOK BENİ BİLEN BİLİYOR, BEN KENDİ YAĞIMDA KAVRULMAKTAN MEMNUNUM, REKLAM OLAYINA HİÇ SICAK BAKMIYORUM, BEN DAHA YÜKSEK FİYATA REKLAM VERMEK İSTİYORUM, BENİM MARKAM KÜÇÜK VE ÖYLE KALSIN, BENİM REKLAMIM FISILTI GAZETESİ, BENDE SATACAK KALİTELİ ÜRÜNLER YOK, BENİM TANITMAYA DEĞER BİR İŞİM YOK, REKLAM BANA GÖRE DEĞİL, MARKAM POPÜLER OLSUN İSTEMİYORUM HERKES BİLMESİN
GİBİ CÜMLELER KURACAKSANIZ;
BU ARADA BÖYLE CÜMLELER KURMAYACAKSANIZ 250 TL’DEN BAŞLAYAN REKLAM FİYATLARIYLA DERGİLERİMİZE REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
BAŞYAZI
Temmuz Yeni Başlıyor Hepinize merhabalar…
Medyayablet’i okuyanlar bilir, biz genelde ayın ilk haftasında çıkmayız. Aksaklıklar olur, bir şeyler olur. Ve biz ayın o ilk gününü tutturamayız. Şimdi boş verelim ayın ilk günlerini de gelin Temmuz ayı yeni başlıyormuş gibi yapalım.
Demiştim ya biz ayın ilk günlerini bir türlü yakalayamıyoruz diye. İşte o yüzden kapağımıza Osman Yağmurdereli’yi koyduk. Yağmurdereli’nin ölüm yıldönümü normalde 2 Ağustos ama biz ayın ilk günleri çıkmadığımız için şimdiden kapak sayfamızı ve Portre sayfamızı ona ayırdık.
MEDYATABLET’in bu sayısında Ayın Oyuncusu sayfasında başarılı oyuncu Yurdaer Okur yer alıyor. Ayın Dizisi sayfasında son zamanların popüler dizilerinden Tatlı İntikam var. Nostalji sayfasında Şahan Gökbakar’ın ilk ekran tecrübesi olan program Dikkat Şahan Çıkabilir var. Tarih sayfasında, bir zamanların popüler iş adamlarından Asil Nadir’in zamanın Günaydın Gazetesini nasıl satın aldığıyla ilgili bilgi verdik. Bu sayının banko en popüler sayfası ise Dosya, Dosya sayfasında Medyada Less İs More Felsefesi başlıklı bir uzman görüşü yazısı var. Haberleri ise birkaç sayıdır yaptığımız gibi kısa tutmaya çalıştık.
İyi okumalar…
SAHİBİ
Hatice Kılıç
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Osman Kılıç
EDİTÖR
Ali Özdemir
İLETİŞİM VE REKLAM [email protected]
Yayınlanan içerikler kaynak
gösterilmeden kullanılamaz. Özel haberler ek izne tabidir. Reklam
sorumluluğu reklam verene aittir. Yazıların sorumluluğu yazıyı yazan
kişiye aittir. Medyatablet Dergisi ile ilgili hukuki ve tüm yasal
sorumluluklar derginin Genel Yayın Yönetmenine aittir.
KÜNYE
Başlarken
iÇiNDEKiLER A
YIN
YA
ZA
RI
PLUS+
NOSTALJİ
FEHMi KORU
DiKKAT ŞAHAN ÇIKABiLiR
TÜM ZAMANLARIN EN iYi 10 HABER SPiKERi
SANCAK, STAR TV’YE TALiP 22 8
28 24
Haber
SANCAK, STAR TV’YE TALİP 2011 yılında Ferit Şahenk’in Aydın Doğan’dan satın aldığı Türkiye’nin ilk özel televizyon kanalı Star TV’ye talip var. Star TV’ye talip olan grup ise Ethem Sancak’ın sahibi olduğu ES Medya şirketi. Hali hazırda son zamanlarda atılımlara başladığı 360 TV, haber kanalı 24 TV, çocuk ve kadınlara yönelik olarak kurulan TV4 adlı 3 tane televizyon kanalı, Akşam, Star ve Güneş adlı 3 gazetesi bulunan Sancak’ın bu girişiminin ardında istediği başarıyı bir türlü yakalayamaması da neden olmuş olabileceği konuşuluyor. Öyle ki kulislerde Ethem Sancak’ın söylediği iddia edilen “Ya Star TV’yi alacağız ya da medyadan çıkacağız” cümlesi durumun önemini açıklıyor. Konuyla ilgili bir diğer iddiaya göre ES Medya’nın sahibi Ethem Sancak ile Doğuş Yayın Grubunun sahibi Ferit Şahenk, Star TV’nin satışı için görüşmelere başladı. İddialar gerçekleşirse satış rakamının bir hayli yüksek olacağı da düşünülüyor. Şahenk, Doğan’a 2011 yılında Star TV için 327 Milyon Dolar vermişti. Geride kalan 5 yılda kanal bir hayli değer kazandı. Bu da ister istemez kanalın fiyatını yükseltecek bir durum olarak gözüküyor.
Doğan’a 2011 yılında Star TV için 327 Milyon Dolar vermişti. Geride kalan 5 yılda kanal bir hayli değer
kazandı. Bu da ister istemez kanalın fiyatını yükseltecek bir
durum olarak gözüküyor.
Haber
MUHALİF BASINDA DA “İŞ” YOK
Geçtiğimiz aylarda Mine Kırıkkanat’la röportaj
yapan BirGün Gazetesi muhabiri Özlem Özdemir, Kırıkkanat’ın Pkk karşıtı söylemleri nedeniyle
gazete yönetimi tarafından görevine ara verilmişti. Uzunca bir süre görevine ara verilen muhabir Özlem Özdemir, BirGün Gazetesinden
kovuldu. Bu olay sosyal medyada BirGün Gazetesini, haklı eleştiri yağmuruna boğdu.
Özlem Özdemir’in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayı okumak için buraya tıklayın
“GÖREVİMİZ KOMEDİ” BİTTİ Fox TV ekranlarında büyük
umutlarla ekrana getirilen yarışma programı Görevimiz Komedi final
yaptı. Usta tiyatrocu ve oyuncu Rasim Öztekin, yıldızı Çok Güzel
Hareketler Bunlar programıyla parlayan Bülent Emrah Parlak, usta
tiyatrocu ve oyuncu Asuman Dabak, Burak Satıbol, Açelya
Topaloğlu ve Zeynep Kankonde’nin jüri üyeliğini yaptığı yarışmanın
sunuculuğunu ise efsane yarışma programı Kelime Oyunu’nun da
sunuculuğunu yapmış olan Ali İhsan Varol yapıyordu. 2 Temmuz günü yayınlanan son bölümünde
finale kalan yarışmacılar ise Hilmi, Ladin, Nagihan, Özgür ve Soner
oldu. Yarışmanın birincisi ise Ladin oldu. Yarışmanın heyecan dolu
final anlarını izlemek için yandaki sarı ikona tıklayın.
Haber
DOĞAN SATMIŞ CUMHURİYET’TEN KOVULDU CUMHURiYET’TEN KOVULDU
Uzun yıllar gazetecilik yapmış ve Gazete Habertürk’ün de kuruluşunda yer alıp bir
dönem yayın yönetmenliği yapmış olan Doğan Satmış’ın Cumhuriyet Gazetesindeki
yayın danışmanlığı görevine son verildi. Satmış, Twitter hesabından konuyla ilgili şu
açıklamaları yaptı: “Cumhuriyet Gazetesi Akın Atalay şu an itibariyle Cumhuriyet
Gazetesiyle ilişkimin kesildiğini tebliğ etti. Bir dönemin sonu:), Teşekkür ederim sevgili dostlar. Akın Atalay 1 yıl önce yazdığım THY
ile ilgili yazıyı gerekçe gösterdi. Meğer o yazıda THY'yi övmüşüm.” Satmış yine
Twitter hesabından “Ne yazık ki asıl konuşması gereken Can Dündar sessizliğe
bürünmüş ve tek kelime etmiyor. Kendisinden onurlu davranmasını
bekliyorum:) BİTTİ.” dedi.
Akın Atalay şu an itibariyle Cumhuriyet Gazetesiyle ilişkimin kesildiğini tebliğ etti. Bir dönemin sonu:), Teşekkür ederim sevgili dostlar. Akın Atalay 1 yıl önce yazdığım THY
ile ilgili yazıyı gerekçe gösterdi. Meğer o yazıda THY'yi övmüşüm.” Satmış yine Twitter hesabından “Ne yazık ki asıl konuşması gereken Can Dündar sessizliğe bürünmüş ve
tek kelime etmiyor. Kendisinden onurlu davranmasını bekliyorum:) BİTTİ.” dedi.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK
HAYATINI HAYATINI KAYBETTi Birçok ismin televizyonlardan tanıdığı İlahiyatçı Profesör Yaşar Nuri Öztürk hayatını kaybetti. Öztürk uzun zamandır kanser hastalığıyla savaş veriyordu. Birçok gazetede yazarlık yapmış, birçok televizyon programına konuk olmuş ve birçok da kitabı bulunan Öztürk’ün cenazesi Üsküdar Şakirin Camii’nden kaldırıldı.
OKTAY EKŞi, AYDINLIK’TA Uzun yıllar Hürriyet Gazetesinde başyazarlık yapmış ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılmış, bundan sonra ise gazeteden ayrılmak zorunda kalmıştı. Usta gazeteci ve milletvekili Oktay Ekşi yeniden yazmaya devam ediyor. Ekşi’nin yeni adresi ise Aydınlık Gazetesi oldu. Oktay Ekşi bundan sonra her Pazartesi “3 Soru 3 Cevap” adlı köşesiyle Aydınlık Gazetesinde olacak.
milletvekili Oktay Ekşi yeniden yazmaya devam ediyor. Ekşi’nin yeni adresi ise Aydınlık Gazetesi oldu. Oktay Ekşi bundan sonra her Pazartesi “3 Soru 3 Cevap” adlı köşesiyle Aydınlık Gazetesinde olacak.
Cevap” adlı köşesiyle Aydınlık Gazetesinde olacak.
HAYATTA EN HAKİKİ EN HAKiKi MÜRŞİT MÜRŞiT İLİMDİR iLiMDiR
Türkiye’nin ilk dijital eğitim dergisi
YAKINDA
ERKEN REKLAM REZERVASYONUNA %25 İNDİRİM [email protected]
Osman YAGMURDERELi -
Aramızdan ayrılışının 8. yılı anısına
Portre
OSMAN YAĞMURDERELİ 6 Şubat 1953 yılında, Demokrat Parti ve Adalet Partisi’nin kurucularından Zeki Yağmurdereli ve Selma Yağmurdereli çiftinin son çocuğu olarak Trabzon’da dünyaya geldi. Eğitimine Trabzon Kurtuluş İlkokulunda başladı. Yağmurdereli’nin Trabzon’daki eğitim hayatı babasının işi yüzünden Ankara’da devam etmek zorunda kaldı. İlkokulu, Ankara Kavaklıdere İlkokulu’nda tamamladı. Ortaokul ve lise eğitimini ise Namık Kemal Lisesi Yenişehir Kolejinde tamamladı. 1973 yılında müziğe olan sevdası onu üniversitede müzik bölümünü okumaya sevk etti. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümünü okudu. 1975 yılında ise eğitimini de aldığı müziği pratiğe taşıdı. İlk başlarda gece kulüplerinde şarkılar söyledi. Ardından, ilkin Ankara sonra ise İstanbul gazinolarında sahne aldı.1986 yılında hayatının aşkı Esin Atasoy ile tanıştı. Yağmurdereli’yi hayatının aşkıyla tanıştıranlar ise Turgut ve Semra Özal çiftiydi. Esin Atasoy, dönemin Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy’un kız kardeşiydi. Osman ve Esin çifti tanışmalarından bir sene sonra 1987 yılında evlendiler.
Yağmurdereli, 1988 yılında Yağmur Ajansı kurdu. Yağmur Ajansla, birçok popüler televizyon dizisine imza attı ve çeşitli ödüllere layık görüldü. Ayrıca çeşitli müzik albümleri çıkararak müzikle olan bağını da hiçbir zaman koparmadı. Osman Yağmurdereli, son olarak babasının mesleği olan siyaseti seçti. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisinden Milletvekili seçildi. Yağmurdereli’nin siyasi hayatı yalnızca bir yıl sürebildi. 2 Ağustos 2008 yılında bağırsak kanseri nedeniyle 55 yaşında hayatını kaybetti. Ardından onlarca dizi film ve şarkılar bıraktı.
Osman Yağmurdereli’nin bir zamanlar popüler olan şarkısı; Bir Bir Biribirilerine (TIKLA, DİNLE)
Portre
GÜNAYDIN GAZETESiNiN GAZETESiNiN ASiL NADiR’E
SATIŞI
Tarih
GÜNAYDIN GAZETESİNİN
ASiL NADiR’E SATIŞI ASiL NADiR’E SATIŞI Zamanın meşhur iş adamı, Polly Peck’in patronu Kıbrıslı iş adamı Asil Nadir medya sektörüne girmeye karar vermiştir. Bunun arkasında elbette bir akıl hocalığı mevcuttur. Turgut Özal ve Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Nadir’e bu konuda yardımcı olmaktadırlar. Zamanın birçok büyük gazeteleriyle görüşmeler yapılır. Çoğunda olumlu yanıt alınsa da olumsuz olanlarda yok değildir. Asil Nadir hiç beklenmeyecek bir fiyatla içinde Günaydın ve Tan Gazetelerinin bulunduğu Veb Ofset’i satın alır. Nadir, Haldun Simavi’nin Veb Ofset’ine o zamanın parasıyla tamı tamına 43,5 Milyar Türk Lirası ve 5 Milyon Sterlin verir. Bu fiyat basın camiasında epey bir konuşulmuş hatta bazıları kendilerine ne zaman sıranın geleceğini beklemiştir.
İşin tuhaf tarafı ise Haldun Simavi, Asil Nadir’den önce de Veb Ofset’i elden çıkarmayı düşünmüştür. Haldun Simavi, Kıbrıslı iş adamı Asil Nadir Veb Ofset’i satın almadan birkaç ay önce Veb Ofset’i gazeteci Mehmet Barlas’a 5 Milyon Dolar’a satmak istemiştir. Hatta öyle ki Simavi, Barlas’a yarısını peşin yarısını taksitle ver bile demiştir. Anlaşıldığı üzere Simavi aynı malı 6-7 kat yüksek bir fiyatla elden çıkarmıştır. Nadir yönetimindeki Günaydın Gazetesi rakiplerine göz açtırmamış, zararlar ettirmiş ve kendisi de bir o kadar zarar etmiştir. İşte bu promosyon savaşlarının en acımasızlarındandır. Ve tarihteki yeri de öyle hatırlanacaktır.
Tarih
Ayın Dizisi
Aşkta bir türlü yüzü gülmeyen Pelin, nihayet şeytanın bacağını kırar ve hayallerindeki erkekle evlenmeye karar verir. Ancak müstakbel damat Tolga, nikah günü ortadan kaybolur ve Pelin, aşık olduğu adam tarafından düğününde terk edilir. Bütün bu olanların ardından görmüş geçirmiş bir kadın, Pelin’in mutlu olamama sebebinin, geçmişte üzdüğü birinin ahından kaynaklandığını söyler. Her şey, Pelin’in bu ahın peşine düşmesiyle başlar…
Bir anda geçmişini sorgulamaya başlayan genç kızın karşısına, üniversite yıllarında ona aşık olan Tankut çıkar. Üniversitedeyken Pelin tarafından herkesin önünde kalbi kırılan ve aşağılanan Tankut, yaşadıkları yüzünden okulu bırakmak zorunda kalmış ve tüm hayatını değiştirmiştir. Yurt dışına gidip uzun yıllar orada yaşayan ve aşçı olan Tankut, Türkiye’ye bambaşka biri olarak döner ve kendi restoranını açar. Pelin ise Tankut’u bulup ondan özür dileyeceğini ve peşindeki bu kara büyüden kurtulacağını düşünmektedir. Ancak, işler Pelin’in sandığı kadar kolay olmayacaktır çünkü Tankut hiç de onun bıraktığı Tankut değildir. Tankut için de artık intikam zamanı gelmiştir. (KANALD)
TATLI İNTİKAM Ayın Dizisi
YURDAER OKUR
Ayın Oyuncusu
29 Ekim 1974 yılında Rize’de dünyaya gelmiştir. Eğitimine Rize’de başlamış fakat lise eğitimini Samsun Bafra Süper Lisesinde tamamlamıştır. Üniversite eğitimine ise Akdeniz Üniversitesinde Turizm İşletmeciliği bölümünde başlamış ardından bu bölümün kendine uygun olmadığını düşünüp Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümünde üniversite eğitimine devam etmiştir. Yüksek Lisansını ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarında tamamlamıştır. Tiyatroya Genco Erkal ile tanıştıktan sonra 1999 senesinde onun tiyatrosu olan Dostlar Tiyatrosunda Yalınayak Sokrates oyunuyla başlamıştır. 2002 yılında ise Diyarbakır Devlet Tiyatrosuna atanmıştır. Çeşitli devlet tiyatrolarında dersler veren Okur’un televizyon macerası ise Ferhunde Hanımlar dizisiyle başlamıştır. Ardından 2000 yılında Dadı, Evdeki Yabancı, Üzgünüm Leyla dizilerinde 2001 yılında Tatlı Hayat ve Çifte Bela dizilerinde, 2002 yılında Aslı ile Kerem dizisi ve Sır Çocukları adlı filmde, 2005 yılında Aşk Oyunu ve Belalı Baldız dizilerinde ayrıca Gen adlı filmde, 2006 yılında Köprü dizisinde, Kabuslar Evi ve Kısık Ateşte 15 Dakika filmlerinde, 2010 yılında Sakarya Fırat ve Kılıç Günü dizilerinde 2011 yılında Türkan ve Labirent adlı filmlerde rol almıştır. Ona büyük bir şöhret kazandıran
YURDAER
OKUR
Tiyatrosunda Yalınayak Sokrates oyunuyla başlamıştır. 2002 yılında ise Diyarbakır Devlet Tiyatrosuna atanmıştır. Çeşitli devlet tiyatrolarında dersler de veren Okur’un televizyon macerası ise Ferhunde Hanımlar dizisiyle başlamıştır. Ardından 2000 yılında Dadı, Evdeki Yabancı, Üzgünüm Leyla dizilerinde 2001 yılında Tatlı Hayat ve Çifte Bela dizilerinde, 2002 yılında Aslı ile Kerem dizisi ve Sır Çocukları adlı filmde, 2005 yılında Aşk Oyunu ve Belalı Baldız dizilerinde ayrıca Gen adlı filmde, 2006 yılında Köprü
Çeşitli devlet tiyatrolarında dersler de veren Okur’un televizyon macerası ise Ferhunde Hanımlar dizisiyle başlamıştır.
Ayın Oyuncusu
Ardından 2000 yılında Dadı, Evdeki Yabancı, Üzgünüm Leyla dizilerinde 2001 yılında Tatlı Hayat ve Çifte Bela dizilerinde, 2002 yılında Aslı ile Kerem dizisi ve Sır Çocukları adlı filmde, 2005 yılında Aşk Oyunu ve Belalı Baldız dizilerinde ayrıca Gen adlı filmde, 2006 yılında Köprü dizisinde, Kabuslar Evi ve Kısık Ateşte 15 Dakika filmlerinde, 2010 yılında Sakarya Fırat ve Kılıç Günü dizilerinde 2011 yılında Türkan ve Labirent adlı filmlerde rol almıştır. Ona büyük bir şöhret kazandıran proje ise 2012 yılında rol aldığı Karadayı dizisi olmuştur. Bu dizide canlandırdığı Turgut karakteri birçok izleyici tarafından büyük bir beğeni kazanmıştır. Karadayı dizisinin ardından kısa süreliğine Reaksiyon ve Kurtlar Vadisi Pusu dizilerinde oynamıştır. Şimdi ise Atv ekranlarında yayınlanan Yeter adlı dizide Yekta Harmanlı karakterini canlandırmaktadır. Başarılı aktör Yurdaer Okur ayrıca birçok tiyatro oyununda oynamış ve yönetmiştir.
Ayın Oyuncusu
REKLAM VERMEYiN!
BENİM ÜRÜNLERİ SATMAK GİBİ BİR AMACIM YOK, BEN MÜŞTERİ İSTEMİYORUM, BENİM ÜRÜNLERİM İYİ DEĞİL, BENDEN ALIŞVERİŞ YAPMAYIN, BEN KAZANMAK İSTEMİYORUM, BENİM TANITIMA İHTİYACIM YOK BENİ BİLEN BİLİYOR, BEN KENDİ YAĞIMDA KAVRULMAKTAN MEMNUNUM, REKLAM OLAYINA HİÇ SICAK BAKMIYORUM, BEN DAHA YÜKSEK FİYATA REKLAM VERMEK İSTİYORUM, BENİM MARKAM KÜÇÜK VE ÖYLE KALSIN, BENİM REKLAMIM FISILTI GAZETESİ, BENDE SATACAK KALİTELİ ÜRÜNLER YOK, BENİM TANITMAYA DEĞER BİR İŞİM YOK, REKLAM BANA GÖRE DEĞİL, MARKAM POPÜLER OLSUN İSTEMİYORUM HERKES BİLMESİN
GİBİ CÜMLELER KURACAKSANIZ;
BU ARADA BÖYLE CÜMLELER KURMAYACAKSANIZ 250 TL’DEN BAŞLAYAN REKLAM FİYATLARIYLA DERGİLERİMİZE REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Ayın Yazarı
FEHMi KORU
25 Temmuz 1950 yılında İzmir’de dünyaya gelmiştir. Zaman Gazetesiyle gazeteciliğe başlamıştır. Epey bir süre sonra Zaman’dan ayrılmış ve Turkish Daily News Gazetesinde yazmaya başlamıştır. Koru Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini ise Amerika’da Harvard Üniversitesinde yapmıştır. Fehmi Koru gazetelerde kendi adıyla yazdığı yazılardan başka birde Taha Kıvanç takma adıyla yazılar kaleme almaktadır. Birçok gazetede yazılar yazan Koru Kanal 7 Televizyonunda da haber bülteninin ardından gündemi değerlendiren yorumlar yapmaktadır. Yazarın adı Wikileaks belgelerinde de geçmiştir. Gazeteci çeşitli zamanlarda arkadaşları ve sevdikleriyle kendi ev sahipliğinde fasıllar düzenlemektedir. Ayrıca Koru, iyi derecede Arapça ve İngilizce bilmektedir. Fehmi Koru’nun şuan yazdığı bir gazete bulunmamaktadır. Yazılarını kişisel web sitesi fehmikoru.com adresinden yazmaktadır.
Ayın Yazarı
Plus
2- ALİ KIRCA
1- MEHMET ALİ BİRAND
3- REHA MUHTAR
Televizyonun usta haber spikerlerindendir. Hayatını kaybetmesi hem televizyon dünyasında hem de izleyicilerde derin üzüntü yaşatmıştır. Birand’ın ekran macerası TRT ile başlamıştır. Ardından Show TV, Cine5, ATV, Eko TV, Süper Kanal ve Kanal D televizyonlarında çalışmıştır.
Ali Kırca da Mehmet Ali Birand’ın vefatının ardından ekranlara veda etmiştir. Kırca’nın ekran serüveni Birand’la birlikte TRT’de başlamıştır. Ardından sırasıyla; Star TV, Satel TV, ATV, Star TV, TRT 1, NTV, ATV ve son olarak Show TV’de çalışmıştır.
Bir zamanların en popüler haber sunucularındandır. Ekranlara çıkmaya TRT ile başlamıştır. Ardından sırasıyla; Kanal D, TRT, Star TV, Kanal D, Show TV, FOX TV, Kanal 1, Show TV, CNN Türk ve Kanaltürk televizyonlarında yer almıştır. Muhtar, bu kanalların hepsinde haber bülteni sunmamıştır, bazılarında da program yapmıştır. Şuan ise herhangi bir kanalda yer almamaktadır.
kanalların hepsinde haber bülteni sunmamıştır, bazılarında da program yapmıştır. Şuan ise herhangi bir kanalda yer almamaktadır.
Plus
6- OĞUZ HAKSEVER
5- UĞUR DÜNDAR
4- DEFNE SAMYELİ
Güzel sunucu Defne Samyeli’nin ekranlara çıkışı 1991 yılında Star
TV ile başlamıştır. Ardından sırasıyla;
TeleOn, Show TV, Kanal D, Show TV, ATV ve son
olarak A Haber’de yer almıştır. Samyeli, spikerlik dışında
televizyonda çeşitli programlar yapmış ve
dizilerde de yer almıştır. Şuan ise Kurtlar Vadisi
Pusu dizisinde yer almaktadır.
Ekranların şüphesiz en eski spikerlerinden birisidir. Uğur Dündar’ın ekran macerası TRT ile başlamıştır. Ardından sırasıyla; Show TV,
Cine5, Eko TV, Kanal D, Star TV, Kiss TV, ATV, Star TV, Süper Kanal, Kanal D, CNN Türk, Star
TV, CNN Türk, +1 TV ve şimdi ise Halk TV’de çalışmaktadır. Dündar, spikerlik dışında çeşitli
film ve dizilerde de yer almıştır. Ayrıca uzun yıllardır çeşitli televizyon ekranlarında Arena
isimli programı sunmaktadır.
Ekran kariyerine 1991 yılında Show TV’de başlayan Haksever, bunun ardından bir süre ATV’de çalışmıştır.
2000’lerde ise halen sunuculuk yaptığı NTV’ye geçmiştir. Başarılı haberci Oğuz Haksever, NTV’de hem haber
sunmakta hem de program yapmaktadır.
7- GÜLGÜN FEYMAN
Feyman’ın ekran macerası 1985 yılında TRT’de başlamıştır. Ardından sırasıyla; Star TV, Show TV, Cine5, Star TV, TeleOn, BRT, Flash TV, Habertürk TV, Bengütürk TV, Cem TV, Kanal T, Show TV, Kanal 99, Beyaz TV, Meltem TV, VTV, Ulusal Kanal ve Business Channel gibi büyük ve küçük birçok kanalda çalışmıştır. Şunda şüphe yoktur ki Feyman, bir zamanların en popüler kadın haber spikerlerindendir.
Show TV, Kanal 99, Beyaz TV, Meltem TV, VTV, Ulusal Kanal ve Business Channel gibi büyük ve küçük birçok kanalda çalışmıştır. Şunda şüphe yoktur ki Feyman, bir zamanların en popüler kadın haber spikerlerindendir.
zamanların en popüler kadın haber spikerlerin-dendir.
Plus
8- FATİH PORTAKAL
9- CÜNEYT ÖZDEMİR
10- JULİDE ATEŞ
OKUMAK YETMEZ! YETMEZ!
BİZİ SOSYAL MEDYADAN DA
TAKİP EDİN
@medyatablet
Portakal, haber sunuculuğuna FOX TV sabah haberlerini sunarak
başlasa da hiç kuşku yok, günümüzün en çok izlenen ana
haber bültenini sunmaktadır. FOX TV sabah haberleriyle başlayan
Portakal’ın kariyeri yine aynı kanalın ana haber bültenini
sunmasıyla halen devam etmektedir.
TV sabah haberleriyle başlayan Portakal’ın
kariyeri yine aynı kanalın ana haber
bültenini sunmasıyla halen devam
etmektedir.
Özdemir’in uzun muhabirlik macerasının ardından ekran önüne sunucu olarak geçmesi CNN Türk’le başlamaktadır. CNN Türk’te de yine uzun yıllar ve halen devam eden 5N1K programını sunmaktadır. Özdemir, kısa bir süre Kanal D ana haber bültenini sunmuş ve ardından bu görevinden istifa etmiştir. 5N1K programı ise hem CNN Türk hem de Kanal D’de halen devam etmektedir.
süre Kanal D ana haber bültenini sunmuş ve ardından bu görevinden istifa etmiştir. 5N1K programı ise hem CNN Türk hem de Kanal D’de halen devam etmektedir.
Julide Ateş’in ekran serüveni Star TV’de başlamıştır. Ardından sırasıyla; TeleOn, Kanal D, TGRT, Kanal 1, TRT 2, CNN Türk, Star TV, NTV, Habertürk TV ve şuanda da Show TV’de devam etmektedir. Ateş, şuan Show TV’de ana haber bültenini sunmaktadır.
Plus
Dikkat Şahan Çıkabilir Şahan Gökbakar gibi bir komedyeni bize kazandıran program; Dikkat Şahan Çıkabilir! Hatta öyle ki gişe rekorları kıran Recep İvedik karakteri de o programdan çıktı. Recep İvedik’i programda daha çok Kim 500 Milyar ister? skecinde görüyorduk. Unutulmayan, bazen tekrarları bile verilen program ekran macerasına 2005 yılında TV8 kanalında başladı. Oldukça başarılı skeçlere imza atan program kısa süre içinde bitti. Aynı yılın 17 Eylül’ünde Dikkat Şahan Çıkabilir programı yeniden ATV’de başladı. Başarılı programın ATV macerası biraz daha uzun sürdü. 2006 yılının Mayıs ayında yayından kaldırıldı. Öylesine komik ve eğlenceli bir programdı ki şimdi bile video paylaşım siteleri üzerinden izleniyor.
Programın en akılda kalan skeçleri ise şöyle;
- Anne Ben Manyak Oldum! Bu skeçte o günün meşhur gelin kaynana programlarını en esprili şekilde tiye alınırdı.
- Engin Jurnal ile Ana Haber; belki de akılda kalan en iyilerden birisidir. Skeçte genellikle Ana Haber bülteni geç başlardı. Bazen 19:02 bazen 19:04 diye değişen saatlerde başlayan bültenin sunucusu Engin Jurnal sürekli sinirli bir şekilde bülteni açardı. Gündem isimlerin fotoğraflarını ekrana isteyip onlara fırça atardı. Bültenin bir bölümünde de yine Şahan Gökbakar’ın canlandırdığı muhabir Metin Tok’a bağlanılırdı. Metin Tok dünyanın dört bir yanına gider Engin Jurnal’e oradan bilgiler verirdi. Yanında ise her zaman ekrana tüküren Küçük Oskar karakteri bulunurdu. O karakteri de yine Şahan Gökbakar canlandırırdı. Bültende ayrıca tuhaf ama komik haberlere de yer verilirdi.
- Dişi Yakarış; Gökbakar bu skeçte de o dönem oldukça meşhur olan kayıp arama programların tiye alırdı. Programın her bölümüne bazen bir ünlüyle bazen de tek başına Nevriye Budak karakteri katılır, telefona sürekli Nevriye Budak’ın eşi Cengiz Budak bağlanırdı. Programın sunucusu ise Ayşegül Hanım karakteriydi. Bu karakterlerin tümünü de yine Şahan Gökbakar canlandırırdı.
Daha birçok skecin ekrana geldiği programın yönetmeni Alper Mestçi, yapımcısı ise Dada Film’di. Şahan Gökbakar, Dikkat Şahan Çıkabilir programıyla yeniden ekrana döner mi bilinmez fakat program hafızalardaki yerini uzun yıllar daha koruyacak ve eski bölümleri internet üzerinden ilk günkü gibi yeniden izlenmeye devam edecektir.
fotoğraflarını ekrana isteyip onlara fırça atardı. Bültenin bir bölümünde de yine Şahan Gökbakar’ın canlandırdığı muhabir Metin Tok’a bağlanılırdı. Metin Tok dünyanın dört bir yanına gider Engin Jurnal’e oradan bilgiler verirdi. Yanında ise her zaman ekrana tüküren Küçük Oskar karakteri bulunurdu. O karakteri de yine Şahan Gökbakar canlandırırdı. Bültende ayrıca tuhaf ama komik haberlere de yer verilirdi.
- Dişi Yakarış; Gökbakar bu skeçte de o dönem oldukça meşhur olan kayıp arama programların tiye alırdı. Programın her bölümüne bazen bir ünlüyle bazen de
Nostalji
- Dişi Yakarış; Gökbakar bu skeçte de o dönem oldukça meşhur olan kayıp arama programların tiye alırdı. Programın her bölümüne bazen bir ünlüyle bazen de tek başına Nevriye Budak karakteri katılır, telefona sürekli Nevriye Budak’ın eşi Cengiz Budak bağlanırdı. Programın sunucusu ise Ayşegül Hanım karakteriydi. Bu karakterlerin tümünü de yine Şahan Gökbakar canlandırırdı.
Daha birçok skecin ekrana geldiği programın yönetmeni Alper Mestçi, yapımcısı ise Dada Film’di. Şahan Gökbakar, Dikkat Şahan Çıkabilir programıyla yeniden ekrana döner mi bilinmez fakat program hafızalardaki yerini uzun yıllar daha koruyacak ve eski bölümleri internet üzerinden ilk günkü gibi yeniden izlenmeye devam edecektir.
Anne Ben Manyak Oldum
Banu ve Murat Evleniyor!
Dişi Yakarış
Konuk: Haydar Dümen
TIKLA
, İZLE özelliği yaln
ızca table
tde
rgilik.com
üzerin
den
ind
irilen d
ergi için geçerlid
ir
Nostalji
MEDYADA
FELSEFESi
OSMAN KILIÇ yazdı
Kısa Dosya
Alman Mimar Ludwig Mies Van Der Rohe’un söylediği “Less is more” (Az çoktur) sözü adeta modern dünyanın en önemli sözlerinden birisi oldu. Modadan mimariye, sanattan pazarlamaya her alanda kendine müritler buldu. Ve bu felsefe modern dünyanın argümanlarının hemen hepsinde de kullanıldı.
Sosyal medyanın en popüler sitelerinden Twitter bile belki bu felsefeden ortaya çıktı. Bununla ilgili bir bilgim yok, lakin etkilenmediğini söylemekte olmaz. Bu etkiyi sosyal medyanın diğer sitelerinde de görmek mümkün.
Peki ama geleneksel medyada “Less is more” felsefesinden etkilenmeler oldu mu? Bence bu sorunun cevabı gayet açık durumda, yani etkilenmedi. Ama yine de dergicilik ve ondan bir tık daha yüksek olan televizyonculuk, bunu azda olsa kavrayabilmiş medya organlarından. Günümüze yani dijital yayıncılığa gelecek olursak “Less is more” felsefesinin uygulandığı görülebilir. Bu arada dijital yayıncılıktan kastım internet siteleri değildir. Dijital gazeteciliğin henüz tam anlamıyla bir örneğini görmediğimiz için bir yorum yapmak mümkün değil. Ama dijital dergicilik ve dijital televizyonculuk ile ilgili birkaç şey söylenebilir. Dijital dergicilikte Dipnot Tablet dergisinde bu felsefe azda olsa çok iyi uygulanmakta. Kendi dergilerimiz olduğundan dolayı söylemiyorum ama hem bu dergi hem de TV TABLET dergisi bu felsefenin uygulanışında oldukça iyi durumdalar. Buna örnek vermek gerekirse; haberlerimizin kısa oluşu, en az 100 sayfalık bir kitap okuyarak alacağınız bilginin, araştırma ve uzman görüşü sayfamız olan Dosya sayfalarında birkaç sayfada anlatılması ve bu sayfanın hem içerik hem de tasarım açısından sade ve anlaşılır olması… gibi örnekler verilebilir.
Her ne kadar dijital dergicilikte çok iyi uygulansa da dijital televizyonculukta bu durum kendini aşmış durumda. Hem kısa hem sade, hem de anlaşılır içerik, yorumda kullanıcılarına bağlı, üstüne üstük geleneksel medyanın büyük şirketlerinin bunu kurmasına rağmen geleneksel medyada kendilerinin reklamlarını fazla yapmıyorlar. Durum böyle olunca medyada dijital dergicilikten sonra dijital televizyonculuk da “Less is more” felsefesinin öncüleri arasında yer alıyor.
Kısa bir not: Burada sizlere “Less is more” felsefesinin medyada uygulanılışı ve kullanılmasını anlattım. Bu felsefeyle ilgili bir bilgi vermedim. Sayfamızın kısa olmasından dolayı veremediğim bilgiyi “Less is more” felsefesini araştırarak bulabilirsiniz. Bu araştırmayı yaptığınızda bu yazıyı daha iyi anlayabilirsiniz.
LESS
IS MORE
Kısa bir not: Burada sizlere “Less is more” felsefesinin medyada uygulanılışı ve kullanılmasını anlattım. Bu felsefeyle ilgili bir bilgi vermedim. Sayfamızın kısa olmasından dolayı veremediğim bilgiyi “Less is more” felsefesini araştırarak bulabilirsiniz. Bu araştırmayı yaptığınızda bu yazıyı daha iyi anlayabilirsiniz.
AZ
ÇOKTUR
MEDYADA “LESS IS MORE“ FELSEFESİ Kısa Dosya
Yazı
Osman Kılıç
osmankilicOK osmankilic1 I
Vicdan, insanın pusulasıdır. Van Gogh
Can Dündar tutuklandığında, bir gazetecinin tutuklanmaması gerektiğini savunarak Ayın Yazarı seçtim. Dergide hayatını anlattım. Sayfayı Can Dündar’ın fotoğraflarıyla donattım. Ardından Can Dündar serbest kaldı. Sevindim. Hem de çok sevindim.
Terör örgütü Pkk’ya yakınlığıyla bilinen Özgür Gündem Gazetesi “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” uygulaması başlatmıştı. Bir sürü kişi buna destek verdi. Peki, Özgür Gündem’in yaptığı gerçekten de gazetecilik miydi? Pek öyle olduğunu zannetmiyorum. Çoğu kişi de benimle aynı fikirde. Mantığınıza, vicdanınıza kime soruyorsanız sorun. Binlerce askeri Şehit eden, binlerce masumun canına kıyan, benim güzel memleketim Güneydoğu’daki, Doğu’daki kardeşlerime hayatı zehir eden Pkk terör örgütünün probagandasını yapmak ne zamandan beridir gazetecilik oldu.
Ve gelelim asıl konumuza. Can Dündar. Cumhuriyetçi, Atatürkçü… Cumhuriyet Gazetesi’nin başına ilk geldiğinde gerçekten de hoşuma gitmişti. Başı örtülü kadınları korku unsuru olarak kullanan reklamlar yapan Cumhuriyet’ten daha farklı bir Cumhuriyet Gazetesiyle buluşturdu bizleri, beğenildi de. Ardından “MİT Tırları” olayı falan… tutuklandı. Ardından serbest kaldı. Son olarak yaptığı şey ise Pkk terör örgütünün probagandasını yapan, destek veren Özgür Gündem Gazetesine “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” oldu. Dündar’ın kendini savunduğu twit ise oldukça komikti. Onun yaptığı yanlışı yazan gazetelere cevap olarak attığı twitte “Biz sadece gazete yaptık. Sizinkiler bildiğiniz müzakere yaptı. Beceremeyince çark. Açtırmayın o dosyayı şimdi.” dedi. Anlayacağınız sadece yaptığı yanlışı normalleştirdi. Evet, yabancı gazeteler, televizyon kanalları onunla röportajlar yapıyor. Onların takdirini kazandı. Ama mülakatlarından geriye kalan zamanda, baş başa kalacağı bir vicdanı var. Vicdanı rahat mıdır acaba? Bunu bilmiyorum ama benim gözümde ondan geriye sadece aşağıdaki şu fotoğraf kalmıştır. Onun için pek önemli olmayabilir ama benim için Can Dündar bitmiştir.
Yazı
İZLETEBİLİYOR,OKUTABİLİYOR… Hemen herkesin Doğan Grubu ve Aydın Doğan ile ilgili bir söyleyeceği var. Hele şu komplo teorileri, almış başını gidiyor. Masonmuş, Yahudilerinmiş, hatta öyle ileri gidenler oluyor ki, teröre dahi destek verdiğini söylüyor. Bunların tümünün bir nedeni var elbette. Fakat gelin görün ki durum hiçte komplo teorilerindeki gibi değil. En çok okunan gazeteler, en çok izlenen kanallar… Bu başarının nedenini komplo teorilerine bağlamaya bir neden yok. Hepimizde, hatta o iftira atanlar da Doğan Grubu gazetelerini okuyor, Doğan Grubu televizyonlarını izliyor. Kendilerini kandırmaktan öteye gitmiyorlar demek isterdim ama halktan da bu safsatalara inanan bir kesim var.
O kesime sesleniyorum. Sizin okuduğunuz gazetelerde yayınlanan haberlerin altına bakın bakalım ne yazıyor? Duymadım. DHA (Doğan Haber Ajansı) Gelelim televizyonlara. İzlediğiniz haberlerde sağ üst köşede ne yazıyor. Yine mi DHA? Eee hani bunlar Yahudiydi, Masondu hatta ileri gidilmiş teröre destek veren deniyordu. Kafanız karıştı değil mi? “Mason” Doğan Grubunu eleştirenler neden halen onlardan haber alıyor. Yoksa onlarda mı Mason?
Benden size tavsiye adamakıllı haber veren, içerik üreten kurumlardan olan Doğan Grubunun değerini bilin. O atılan iftiralarda tamamıyla itibarsızlaştırmak için yapılmakta. Bir zahmet artık bunu da idrak edin.
BABIALİDEN İKİTELLİYE, ORADAN DA TÜM TÜRKİYE’YE Gazeteciliğin merkezi ilk zamanlar Babıaliydi. Babıali çok olaylar yaşamış, çok şeyler görmüştür, büyük gazetecilerin hemen hepsi de orada çalışmış ve orada yetişmiştir. Ama 90’lı yılların sonuna doğru onun pabucunu dama atan bir yer ortaya çıkmıştır. İkitelli. Burada daha renkli diyebileceğimiz bir gazetecilik sergilenmiş, gazeteler, gazeteci olmayan ama sonrasında bunu içine sindirip tüm kahrını çeken patronlarla burada yönetilmiştir. Gazetecilik burada çok ciddi para kazanılan bir meslek halini almıştır. Ve şimdi, dijital dünya. Gazeteciliğin sadece bir bölgeye hapsedilmediği, sadece gazeteciliğin de yetmediği, tasarım ve fikirlerinde bir o kadar önemli olduğu bir dünya burası. Zamanında İkitellinin Babıaliye kafa tuttuğu gibi İkitelliye kafa tutan bir dünya. Yeni dünya, yeni gazetecilik.
MUTLU BAYRAMLAR Öncelikle herkesin Ramazan Bayramını kutluyorum. Ben Ramazan ayını herkes gibi çok severim ama bendeki yeri çok ayrıdır. Allah’tan temennim bizi önümüzdeki Ramazan ayına da ulaştırması ve sonunda da şimdi olduğu gibi bayramı yaşatmasıdır. Şeker gibi bir bayram dilerim…
REKLAM VERMEK KIZ TARAFINA MI? ERKEK TARAFINA MI?
AiT
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL DÜĞÜN VE YAŞAM DERGİSİ